Elmalı Vahşi Arzu Prensesi Escort Aylin ile Zevkin Derinlikleri

Elmalı, Antalya'nın kalabalıktan uzak, sakin bir incicisi. Gündüzleri çam ormanları gökyüzüne uzanır, yaylalar serin bir esintiyle dolar, elma bahçeleri mis gibi kokar. Dağların eteklerinde koyunlar yetişir, hava temizdir, gökyüzü berraktır; sokaklarda eski taş evler, küçük kahveler, huzurlu bir sessizlik hüküm sürüyor. Gündüz herkes tarlada, bahçede çalışır, çay içerir, elde edilenlerin tadını çıkarır, tam bir doğa rüyası yaşanır. Ama gece bastırdığında, Elmalı'nın gizli yüzü ortaya çıkar. Ormanların gölgesi koyulaşır, yıldızların tepelerinde parlar, rüzgâr dallarında uğuldar ve Elmalı, cinsiyetin vahşi bir sığınağına dönüşür. Gündüz koyun güdenler, gece arzusunun peşinde koşuyor; çam kokusu, tutkulu inlemelerle karışır. İşte bu Elmalı gecesinde, vahşi arzu prensesi eskort Aylin ile yolum kesişir. Aylin, yirmilerinin sonunda, uzun siyah uzunluktaki beline inen, buğday tenli, koyu kahve gözlü, ince yapılı ama kalçaları ve göğüsleriyle aklını çelen bir kadın. Sikine aç, onu ele geçirmek isteyen bir vahşi; gözleriyle sikini hipnotize eder, ağzıyla, amıyla, götüyle seni büyüler. Uzatılabileceğim gece, Elmalı'nın dingin havasını arzuyla doldurdu ve bana Elmalı eskort sikişin nasıl derin bir şölenle sonlandırıldı. Aylin, sikine taht kuran bir prenses; onun yaylasına düşersen sikini hazır tut, çünkü ya seni uçurur ya da tamamen kendine bağlar.

Her şey Elmalı'nın yaylalarındaki bir ahşap kulübede başladı. Aylin'i kapının önünde görüyorum, üzerinde ince bir gömlek, göğüsleri gömleği yırtılacak gibi, dudaklarının doğal bir pembeliği. “Elmalı benim düzenlemem” dedi, sesi rüzgârı keserek, “ve ben sikinin prensesiyim, onu taçıma takarım.” Gözlerinin yıldızları görünüyor, ortasında gizemli bir gülümseme vardı. Kulübenin verandasında bana yaklaştı, eli göğsüme koydu, “Burası huzur sanılır, ama ben sikini anında avlarım,” diye fısıldadı. Gömleği sıyırıp yere oturdu, bacaklarını açtı; hava çam, toprak ve am kokusuyla doldu. Sikim ona doğru yükseldi, beni topladın, “Kaçamazsın” dedi ve amı sikime sürtündü. O an Elmalı'nın serin gecesi ısındı; veranda tahtaları titredi, rüzgarların çığlıklarına katıldı. Aylin'in vahşi arzu yanı patladı, sikimi sıktı, emdi, yuttu. “Bu sadece başlangıç,” dedi, onların sikimin ucunda kayarken, “sikiş benim hükümdarlığımdır.”

Kulübeden yaylanın çayırlarına baktığımızda, Elmalı'nın doğal ritmi hızlandı. Çam ağaçları arasında yıldızlar parlıyor, bitkiler rüzgârla dalgalanıyordu. Aylin, çayırda gömleğini attı, “Elmalı eskort sikiş burada canlanır” dedi, ve çırılçıplak kaldı. Dolgun götü ayni miktarda parlıyordu, sikimi kendine çağırıyordu. “Bu yaylada sikini benden kurtaramazsın” diye güldürür, piyasaya yayılır, götünü dağıtır dikti. Rüzgâr onları savururken, o sikimi ağzına aldı, “Elmalı'da sik benim hazinem” dedi, gözleri arzuyla yanarak. Çayırın sessizliği onun inlemeleriyle bozuldu; sikimi amına sürttü, yaladı, vahşiliği hareketinde kendini gösterdi. Rüzgâr esti, Aylin'in götü sikimi bir dansa çekti, bu bir gece değil, bir arzu şöleniydi.

Gece ilerledikçe Aylin beni Elmalı'nın ormanlık bir göletine götürüldü. Su yıldızları gösteriyor, çam dalları suya eğiliyordu. “Bu gölet benim sarayım,” dedi, gömleği suya fırlattı, açık ayrıntıda derinlemesine parladı. Göletin kenarında sikimi avladı, vahşi bir açlıkla ağzına aldı, emdi, yuttu. “Beni sakin sanma” diye kahkaha attı, sesi ormanı doldurdu. Su hafifçe dalgalanırken, Aylin götünü bana sundu, “Sikini asla serbest bırakmam,” dedi ve amı sikimi sardı. Aylin'in enerjisi Elmalı'nın gecesini titretti; su sıçradı, ağaçların içinde yankılandı, bu bir sikiş değil, bir tutku seliyydi. Göletin serinliği teninin aykırılığıyla çelişti; sikimi amına bastırdı, “Burada sikine taht kurarım” dedi, ve beni suyun geneline şiddetttı. Ormanın sessizliği çığlıklarıyla doldu, hareketi sikimi daha çok istedi, nefesi bir arzu fırtınasıydı.

Sabaha doğru Elmalı'nın dağ eteklerinde, elma bahçelerine bakan bir eve çıktık. Bahçede elmalar yere saçılmış, hava tatlı bir kokuyla doluydu. Aylin yatağa uzandı, “Elmalı eskort sikiş burada tamamlanır” dedi, bacaklarını açtı, “ve ben sikini burada taçlandırırım.” Hava serin olsa da teni yanıyordu; Sikimi eline geçti, amına sürttü, “Huzur sananlar yanılır, ben vahşiyim” diye sırıttı, sesi bahçede yankılandı. Götü sikimi yuttu, onun hareketinin tutkuluydu; Rüzgarda elma dallarını sallarken, onun inlemeleriyle birleşti. “Beni durduramazsın” dedi, sikimi sıkarken ve Elmalı'nın doğal manzarası onun sikişiyle bütünleşti. Evin tahta zemini gıcırdadı, Aylin'in kaygan amı sikimi ele geçirdi, beni baştan çıkardı; elma kokusu, seks kokusuyla karıştı. “Sikini bahçemde ekerim” diye alay etti, ve beni yatakta çıldırttı, ona dokunuşu bir arzu patlamasıydı.

Son durak Elmalı'nın kayalık tepeleriydi, rüzgârın en sert estetiği yer. Aylin kayalara saklandı, “Burada sikini fethederim” dedi ve amını açtı. Rüzgâr saçlarını savururken, sikimi ağzına aldı, yaladı, emdi; vahşi enerji kayaları bile titretti. “Yavaşlık mı olacak?” diye güldü, "Onu rüzgara attı." Onun sikiş bir zaferi, rüzgârın çığlıklarıyla dans etti; Elmalı, Aylin'in arzusuyla ele geçirildi. Kayaların soğuğu teninin sıcağıyla çarpıştı, sikimi amına bastırdı, “Bu tepede sikimi takip ettim” dedi, ve beni kayalıkların arasında esir alındı. Gökyüzü ağarırken, Aylin'in götü sikimi oğlu bir dansa çağrıldı; bu bir gece değil, bir arzu destanıydı.

Aylin ile Elmalı'da geçen gece, yaylalardan kayalıklara uzanan bir zevk yolculuğuydu. Sikimi avladı, amıyla coşturdu, götüyle büyüdü. “Sikiş benim tahtım” dedi son olarak, rüzgar dudaklarını ıslatırken. Durumunda gücü varsa, Aylin seni Elmalı'da bekliyor. Ama dikkat: Bu vahşi prensesin arzusu, sikleri amıyla zincire vurur.